Doğduğum, sokaklarında çocukluğumun ve anılarımın geçtiği, yaşamaktan büyük keyif aldığım, çocuklarımı büyüttüğüm ve birçok alanda hizmet verdiğim; dostluğu, mutluluğu, dayanışmayı, cömertliği ve sevgiyi öğrendiğim Alanya’mızın belediye başkan adayı olarak huzurunuzdayım.

Hayatımın bütün süreçlerine ev sahipliği yapan, hiçbir gücün ve kişinin koparamayacağı kadar güçlü bir gönül bağıyla bağlı olduğum Alanya’mızı; geçmişin erdemini günümüzün evrensel değerleriyle sentezleyip insan odaklı, demokratik, çevre dostu; turizm, tarım, kültür, sanat, ticaret ve bilimde bir dünya kenti yapma hayalimle yola çıktım.

Bizler; ben ve ekip arkadaşlarım, bu yolculuğa çıkarken asla bu süreç bize zarar mı verir? Değer mi katar? diye düşünmedik. Önemli olanın kazanmak veya kaybetmek değil; Alanya’mızın kültürel değerlerinin ve kaynaklarının sadece bugüne ait olmadığı bilinciyle, yarının sahibi olan gelecek nesillere “Nasıl daha güzel bir Alanya bırakabiliriz?” sorusu, en büyük motivasyon kaynağımız oldu.

Bizler “Dünya Kenti Bir Alanya” imar edeceğiz iddiasıyla ilk kez yola çıkarken; yabancı ülkelerin kültürünü, yaşam tarzını ve beğenilerini kopyalayan değil; kendi öz değerlerimizi, geleneklerimizi ve kültürel motiflerimizi ön plana çıkaran bir yönetim anlayışını benimsedik.

Bugün burada sizlere geçmişte neleri yaptığımızı, neleri başardığımızı ve bu kente nasıl katma değer sağladığımızı anlatmayacağız. Bizim Alanya’mız için geçmişte yaptıklarımız ortadadır ve herkesin bilgisi dahilindedir.